25 Aralık 2009 Cuma
Mortgage uzmanı Fikret Kuşkan!
18 Kasım 2009 Çarşamba
korsan taksiye hayır-mış! ! !
- Almıyoruz
- Ben o tarafa gitmiyorum (nasıl ya??? sen taksici değil misin? güzergahın mı var senin benim bilmediğim?)
- Eve gidiyorum ben.
- Abla şurası o dediğin yer,yürüsen ya
Ve binbir çeşit surat ifadeleri...Sırf inadına onların önündeki korsan taksileri mesken tutmuş durumdayım. Ve korsan taksiye şiddetle "EVET" diyorum...!!!
5 Eylül 2009 Cumartesi
kırmızı çerçeveli bir gözlük alacaktım ve herşey düzelecekti...
ve iddia ediyorum, bu kışın moda rengi de ördek yeşili...
3 Eylül 2009 Perşembe
5 yıldızlı Türk sineması...
25 Ağustos 2009 Salı
limonata ve kuş boku işte hayatın anlamı bu...

eğer hayatımı yeni baştan yaşayabilseydim
20 Ağustos 2009 Perşembe
Ev konusunda diyeceklerim şudur...Bu
Şimdi hemmen sakinleştirici bir konuya geçiyorum fazla gerilmeden... Puslu kıtalar atlası kitabım bitince hiç vakit kaybetmeden yeni birşey alayım diye bakındım nette. Ayşe Arman’ın Sertap Erener ile olan röportajına bakarken Krishnamurti’nin kitaplarını okuduğunu ve çok beğendiğini okudum ve hemmen öğle arası soluğu Alkımda aldım..Kitabı elimden düşüremez oldum resmen 2 günde.. Bitince diğer kitaplarını da okuyacağım, o kesinleşti... Bu arada Alkımda kitabı sorduğum mağaza çalışanı kitabı eliyle koymuş gibi bularak şaşırttı beni. Bilgisayara da bakmadı. Ben sormadan kendisinin de Krishtinamurti okuyucusu olduğunu söyledi ve sorduğum “İlişkiler Üzerine” kitabı yerine “İç özgürlük “ kitabıyla başlamamamın faydalı olacağını salık verdi. Ben de dinledim onu akıllı akıllı.. İyi ki de inat etmemişim. Bir de kitap klasik ferrari satma öyküleri gibi değil, hayatın içinden örneklerle giden sosyolojik bir kitap.. Kişisel gelişimin saçmaladığını düşünen haklı insanları rahatlatabiliriz bu konuda...
7 Ağustos 2009 Cuma
günler geçip, hayat ilerlerken...
Tüm bunlara karşın, bu yıl bu sabitliği kırmaya karar verdim-hatta verdik Meltemle-.. Daha çok insanla görüşüp farklı zamanlar geçirmek de keyifli olabilir... Bakıcaz artık:))

- ada sen aşık mı oldun?
- hayır.
- e olmuşsun.
- hayır diyorum ya, salak mısın?
- e ne diyecektin ki?
6 Ağustos 2009 Perşembe
parti-düğün telaşı...



30 Temmuz 2009 Perşembe
30 Haziran 2009 Salı
ne diyeyim şimdi ben?

Yeditepe'de siyaset bilimi ve uluslararası ilişkiler okurken ,ders çalışırken yurtta her boş bulduğumuz arada Medoş ile ya bir butik otel kuralım, biz napsak ne etsek de şu içimizdeki enerjiyi açığa vursak diye kendimizi paralardık. Ve o zamanlar 21-22 yaşlarındaydık. Yaşımız 26 oldu ve dün Medoşla konuşurken bir kez daha anladımki hala isteklerimiz aynı. Hala bu tarz şeyler yapmak var gönlümüzde. Çağrının bekarlığa veda partisinden yola çıkıp "keşke biz bu tazr şeyler organize edebilsek dedik" yine,yeniden...
Çok içlendim bu konuyla ilgili çünkü Timeout İstanbul'un sitesine bakarken 22 yaşındaki 2 şirin kızın www.bananemag.com adlı siteyi açtığını gördüm ve evet kıskandım, hislendim, bi gıcık oldum.. Bence başlangıç için çok güzel bir adım...Yabancı siteleri takip ederek değişik formatta oluşturulmuş ve belki çok da güzel açılımlara imza atacak bir site...
İnsanların eğilimleri doğrultusunda mutlu olacakları işlerde çalışmaları dileğiyle...
Evet,olacak bir gün..
fotoğraf, http://www.timeoutistanbul.com/ sitesinden alıntıdır...
26 Haziran 2009 Cuma
sinir katsayısı!!!
23 Haziran 2009 Salı
12 Haziran 2009 Cuma
...los domingos...

Geçen pazar ise tüm haftasonunu evi temizlemeye adadım-Ege saolsun.. Ama pazar günü öğlen 3ten sonra Fenerbahçe turu yaptık ki Emre Galatasaraylı olduğu için hiç gitmeye yanaşmadığı Fenerbahçe-Kalamış taraflarına bayıldı kaldı!! Durup durup burda evler ne kadardır diye sordu.
Bu pazar ne yaparım bilmiyorum ama bu cumartesi günü Ağvaya gitmeyi aklıma koymuş bulunmaktayım. İnternette o kadar güzel fotoğrafları var ki... Beyzuş da zaten daha önce gittiğinden ısrarla önermişti...Bakıcaz artık...Pazar demişken babalar gününü de unutmamak gerek.. Bornoz takımı alıcaz galiba babişkomuzaaaa..... ;)
not: 1 sonraki yazı sık kullanılanlar listemdeki siteler olacak..çok faydalılar...
5 Haziran 2009 Cuma
¿neden?

- neden Türk vatandaşları ne yaya ne de sürücüyken yol vermeyi bilmezler?
- neden bir iş yerinde birden fazla bayan çalışmazsa o bayan kendine bakmayı unutur?
- neden evlenince kendine bakmayı bırakır insan?
- neden erkeklerle kadınların kavga konuları, kavgada kurdukları cümleler fix olur?
- doğamıza aykırıysa neden evleniyoruz?
- kadınlar neden bu kadar duyugusalken erkekler mantık havuzu içinde yüzerler?
- sevgiliyken hayat neden güzel de evlenince rezil olur herşey?
- neden kız çocukları babalarına daha yakın olur derler?
- kadınlar bu kadar çok konuşacak şeyi nerden bulurlar?
- kadınlar ama bazen gerçekten de çok boş konuşurlar neden?
- erkekler neden bencildir?
- erkekler neden 5 gün hiç durmadan sadece yemek yiyip tualete giderek play station oynayabilirler?
- 3. dünya ezikliğinin bi ilacı var mıdır?yoksa bulunma ihtimali nedir?
- değişimin sürekliliğini insanlara anlatmanın bir yolu var mıdır?
- insanlar aynı forward mailleri atmaktan hala yorulmadılar mı?
- evlilik aşkı öldürüyor mu be güzelim?
- aşk neden kısa sürer?
- erkekler dolmuşt otobüste bacakları 500 m. açarak oturmuş halde iğrenç göründüklerini farkındalar mı?
- kadınlar yürüyemeyecekleri topukluların içinde sakat gözüktüklerini biliyorlar mı?
- kendini kurnaz sanan insanı enayi yerine koymaya çalışanların Allah cezalarını veriyor,peki bunu farkındalar mı?
- hayat aslında sandığımız kadar karmaşık değil mi?
- neden başkalarının hayatlarını öğrenmeye bu kadar meraklıyız?neyer neiçer nereyegider kiminle?isim-şehir-hayvan misali...bloglar bunun için mi var? facebook bunun için mi bu kadar popüler?
27 Mayıs 2009 Çarşamba
"Mein Führer"!!!...



Nazi dünyasını ve yapılanları algılamada zorluk çeken Bruno'nun asker olan babasına olan inancı ve gururuyla, çocukluk merakına yenilişi arasındaki "gel-git"i izliyoruz.
Filmi alırken satıcı "sonunda ağlamak garanti" demişti. Biz ağlamadık fakat "bir insan başka bir insana en fazla ne kadar kötü davranabilir" sorusunu yeniden yeniden düşündük...
21 Mayıs 2009 Perşembe
egecan-can egecan-can yumuşak ve tatlı ege-cannnn!...
6 Mayıs 2009 Çarşamba
vats ap beybiii?!!!



23 Nisan 2009 Perşembe
ondan bundan şundan...
15 Nisan 2009 Çarşamba
ben bişi buldum!

Bu terliğin adı "nude sandals" yani çıplak terlik! Çıplak çünkü parmakarası yapacak plastik-kumaş herneyse yok. Terliğin üstündeki tabakayı kaldırıp bu sağlığa zararlı olmayan suya dayanıklı terliği topuğunuzdan parmak ucunuza yapıştıyorsunuz ve ayaklarınız üstsüz güneşleniyorlar! Bayıldım....
Liseden beri enn caanım arkadaşım -Çağrı- nişanlanalı birkaç ay oldu. Düğünü 15 Ağustosta olacak. Herkesten çok ben heyecanlıyım. Geçenlerde kuaförüm Özkan'a düğün İzmir'de olacak saçımı sana yaptıramayacağım diye söylenirken, bana kilit bir soru sordu. Çağrı'nın nikah şahidi kim olacaktı? Kalbim gümp gümp atarak hemen Çağrı'yı aradım, uyuyomuş kız uyandırmışım bi de üstüne azar yedim "sence kim olabilir Melike?!". Ben elbette ben tabikiiiiiiiii. Nikah şahidi Melikuş. Neysecim, dün işte o siteden bu siteye bakarken Swarovsky'de güzel bir yüzük beğendim Çağrı için.. Onu buraya her ihtimale karşı koymuyorum. Ama sitede bulduğum usb nin fotosunu koyacağım. Artık herşey usb olmuştu..
9 Nisan 2009 Perşembe
çok şey geldi aklıma...

Beşiktaşa her gidişimde çarşının ortasındaki petshopun önünde dikiliyorum. Çook şirin hayvanlar vaar. Genelde kalabalık oluyor önü. Yalnız beni hayvanlardan çok cezbeden şey dükkanın sahibinin hayvanların kafeslerinin üzerine yazdığı yazılar mesela:
" Ördekler için üzülmeyin, yemleri ve suları saatinde verilir"
"Bu köpeklerden almayın sokakta aç gezen binlerce köpek var.."
Çok hoşuma gidiyor. Her gidişimde yazılar değişmiş oluyor. Her ne kadar hayvanlar satılıyor da olsa belli ki öncelik hayvanların yaşamına verilmiş..Hoş bir düşünce..
Bugünün key pointi lost dizisinde neler olacağı. Fazla heyecan ve panik yaratıp bir sitede ilk 3 dakkasını izledim ama yüreğim kaldırmayarak kapattım. Akşama iyi çözünürlükte izleyeceğim..Patience... Sonrasında ise yeni aldığım 3 filmden birine isabet edecek piyango. El violin(keman)-ispanyolca-, La ragazza del lago-italyanca veya Jeniffer Anistonun bir filmi var hayvanlarla ilgili o.
Son olarak...İstanbul Modern'deki gölge konulu sergi kaçırılmamalı. Kara Walker harikalar yaratıyor!! En kısa zamanda kara kalın bir karton bulup çalışacağım!