20 Mayıs 2011 Cuma

yeşil eriğim-2

Ne çok zaman oldu bloga gelemeyeli...Hemen şimdi başlayayım anlatmaya Trabzon'u kaldığım yerden...

Akçaabat'ı anlatmadan önce Sümela için son bir şey diyeceğim. Demiştim ya şöyle bir yemyeşil yer göremedik diye, Sümela buna dahil değil... Sihirli bir yer..Tam Avatar filmindeki Pandora...Ağaçlar yeşil ışıklar saçıyor sanki...Milli park ilan edildiğinden ağaçlara el sürülmemiş, kesmek yasak! Şangır şungur sular akıyor her yerden...Çiçekler, böcekler, kuşlar derken gerçek bir hayal ülkesi yani..Abartmıyorum, gerçekten...

Kaynak

Sümela sonrası şehir merkezine geldiğimizde açlıktan bayılmak üzere olduğumuzu farkediyoruz. Annem ilk gördüğü yere girmeye razıysa da, ben böyle durumlarda baskılara direnirim. Kolundan tuttuğum gibi otobüse sürüklüyorum onu. Belediye otobüsüyle 20 dakikalık bir yolculuk sonrası Akçaabat'ta iniyoruz. Daha gelir gelmez merkezden farklılığı hissediliyor buranın. Refah düzeyi yükseliyor burada. Gözüme ilk çarpan yer "Cemil Usta". Şimdi bile düşünüyorum da ne güzel bir seçim olmuş...Karadeniz'in kenarında yerimize yerleşir yerleşmez, servis "ezme" ile başlıyor.  Sonra ayran..Sonra bir leziz köfteler...Yalnız bana kalırsa o bulgur pilavı köfteden daha muhteşemdi! Üstüne ikram olarak verdikleri fındıklı tatlının tadı damağımda şu an...

Şehir merkezine döndükten sonra eskiden adı "Kızlar Manastırı" olan Boztepe'ye gidiyoruz dolmuşa atlayıp. Boztepe, Trabzon'u en tepeden görüp izleyebileceğiniz çok hoş bir yer. Her tarafta çay bahçeleri var. Siz çerezinizi, yiyeceğinizi, oyun kağıdınızı, tabunuzu getiriyorsunuz, onlar da size semaverde çay getiriyor. Doğal olarak insanlar gruplar halinde buraya akın ediyor. Zamanımız giderek azaldığından hızla çayımızı içip eşyalarımızı almaya otele dönüyoruz.

Tüm yazı sırasında kuymaktan hiç bahsetmemiştim değil mi?! Kuymak denilen tereyağı ve peynirle yapılan bu muhteşem şeyi yerinde deneyemeseniz de mutlaka Karadeniz lokantalarında bulabilirsiniz. (İstanbuldakiler için öneri : http://www.nostoni.com/ ) 

Şimdi fotolar gelsiiin...





Hiç yorum yok: