25 Ağustos 2009 Salı

limonata ve kuş boku işte hayatın anlamı bu...















eğer hayatımı yeni baştan yaşayabilseydim
o yaşamda daha çok hata yapardım.
o kadar mükemmel olmaya çalışmazdım...
daha çok dinlenirdim.
bu yaşamda, onca ciddiyetin arasında yapamadığım kadar eğlenirdim.
o kadar temiz kalmazdım.
daha fazla riskler göze alır, daha çok gezer, daha çok günbatımı seyrederdim,
daha çok dağa tırmanır, daha çok nehirde yüzerdim
gitmediğim daha çok yere giderdim.
daha çok dondurma, daha az bezelye yerdim.
daha çok gerçek sorunlarım, daha az sanal sorunlarım olurdu.
ben yaşamın her dakikasını gerçekçi ve kitabına uygun yaşayan insanlardan biriydim.
elbette mutluluk anlarım da oldu.
ama geriye dönüp, baştan başlayabilseydim çok daha fazla iyi anlarım olurdu.
çünkü, eğer bilmiyorsanız, yaşam bundan ibarettir, anlar, yalnızca anlar..."şimdi"yi sakın kaçırma.
ben, yanında, termometre, bir şişe su ve paraşüt olmaksızın asla bir yere gidemeyen insanlardan biriydim.
eğer hayatımı yeniden yaşayabilseydim, çok daha hafif gezerdim.
eğer hayatımı yeniden yaşayabilseydim, baharın başlamasıyla birlikte ayakkabısız yürümeye başlar, sonbahar bitimine değin çıplak ayakla devam ederdim.
bilinmeyen daha çok yola sapar,güneşin doğuşunu daha çok seyreder,daha çok çocukla oynardım
yalnızca bu yaşamda bir şansım daha olsaydı.
gel gör ki, işte 85 yaşındayım
ve biliyorum ki,artık ölmekteyim....

jorge luis borges
(fotoğraf http://talklikeaphysicist.comdan alıntıdır)

20 Ağustos 2009 Perşembe


Çağrının düğünü ne de hızlı geldi geçti..Herşey çok güzeldi...Yalnız hem nikah şahitliğine hem de düğüne son gelen assolist ben, epey bi azar işittim..Onun dışında ilk defa bir kına gecesi gördüm ve bir nikaha şahitlik yaptım...Çok güzel fotoğraf kareleri çıktı ortaya... Bütün bu telaştan ve nefessiz kalmalarımdan anladımki, düğün işi çok ciddi bir organizasyon ve eğer ayrıntılar üzerinde durulmazsa sıkıntı verebilir.. Artık Çağrıcan yeni evinde oturacak kocasıyla..Evlerinin de fotoğraflarını gördüm muhteşemmm... Ve benim-ve hatta bildiğim herkesin bayıldığı - bayıldığım halılardan almışlar, fotoğrafını koyuyorum... (barbaros halıdan alıntı yaptım)Bir de İzmir’de düğün yapmak güzel bir fikir bunu anladım...


Ev ve İzmir demişken, önce İzmirden bahsedicem. Haftasonu Sun express havayolları ile dönerken Çeşme Life dergisi okudum ve orada 2 bayanın fikri olan ve şu an açılmayan “İzmiriz” sitesine denk geldim. Ürünleri nerede bulurum diye düşünürken ona da bugün nette dolaşırken rastladım...Ve benim favori ürünüm İzmir çantasını ve palmiye küpeleri ve site linkini buraya ekliyorum. http://www.izmiriz.com/

Ev konusunda diyeceklerim şudur...Bu emlakçı olayını kim çıkarttıysa artık bu bi son bulsun ya da doğru düzgün bi uygulama çıksın!!! Adam evini kiralıcak emlakçı parayı kiracıdan alıyo üstelik 1 kira parası var mı böyle bişey yaaa??????!!!!! Karar verdim diğer ülkelerdeki uygulamaları araştırıcam. Bugün beşiktaşta 1 ev beğendik çok güzel, üzerinde sahibinden yazıyo ama kapıcı gösterdiği ev için 500 ytl istiyor. Oldu canım, istersen 1000 vereyim işini hangisi görürse, hatta kira gibi her ay sana da yatırayım bu parayı ya!! Ay deliricem vallahi, ev sahiplerini kınıyor, emlakçıları kendilerine gelmeleri için uyarıyorum. Vazgeçtik biz de tutmaktan..Başka bir keriz bulup alsın parasını... Ohh azcık rahatladım...


Şimdi hemmen sakinleştirici bir konuya geçiyorum fazla gerilmeden... Puslu kıtalar atlası kitabım bitince hiç vakit kaybetmeden yeni birşey alayım diye bakındım nette. Ayşe Arman’ın Sertap Erener ile olan röportajına bakarken Krishnamurti’nin kitaplarını okuduğunu ve çok beğendiğini okudum ve hemmen öğle arası soluğu Alkımda aldım..Kitabı elimden düşüremez oldum resmen 2 günde.. Bitince diğer kitaplarını da okuyacağım, o kesinleşti... Bu arada Alkımda kitabı sorduğum mağaza çalışanı kitabı eliyle koymuş gibi bularak şaşırttı beni. Bilgisayara da bakmadı. Ben sormadan kendisinin de Krishtinamurti okuyucusu olduğunu söyledi ve sorduğum “İlişkiler Üzerine” kitabı yerine “İç özgürlük “ kitabıyla başlamamamın faydalı olacağını salık verdi. Ben de dinledim onu akıllı akıllı.. İyi ki de inat etmemişim. Bir de kitap klasik ferrari satma öyküleri gibi değil, hayatın içinden örneklerle giden sosyolojik bir kitap.. Kişisel gelişimin saçmaladığını düşünen haklı insanları rahatlatabiliriz bu konuda...







Hımmm başka ne vardı benim aklımda yazacak...Buldum, son olarak bir sitede rastladığım koltuk kılıfını çok sevdim keşke yapılabilse ama kasar gibi geldi bana:)

7 Ağustos 2009 Cuma

günler geçip, hayat ilerlerken...

Meltemle kaç zamandır konuştuğumuz bi konu var, artık bahsetmeden duramayacağım.. Üniversite zamanında özellikle de yurtta kalırken çok arkadaşımız vardı selam verip görüştüğümüz.. Ne zamanki mezun olduk, ne zamanki yaş 25i buldu bir de baktım arkadaşlarımı elemişim birbir... Facebooktaki 100lerce arkadaşlardan doğru düzgün hiçbiriyle görüşmüyorum.. Gerçekten dost saydığım arkadaşlarımla görüşmeyi hiç kesmememişim ve sorun şurdaki ne zaman birileriyle bişeyler yapmak istesem her seferinde onları istiyorum, onları arıyor gözüm.. Elbette her zaman olmuyor, ama olduğu kadar diyip, tek başıma kalmayı, takılmayı yeğliyorum... Sinemada, konserde, tatilde hep onlar da olsun istiyorum başka kimseler zaman ayırmıyorum ayırdığım zaman gözüme büyüyor,hayattan dakikalarımdan çalıyorlarmış gibi hissediyorum. Biliyorumki çok da hoş birşey değil bu ama onlarla çok mutlu oluyorum. Hasta olunca, kötü olunca, iyi olunca, mutluluktan delirirken hep onlarla olacağım biliyorum... Onlar hep olacak...


Tüm bunlara karşın, bu yıl bu sabitliği kırmaya karar verdim-hatta verdik Meltemle-.. Daha çok insanla görüşüp farklı zamanlar geçirmek de keyifli olabilir... Bakıcaz artık:))


Son bir not olarak... Bu sıralar evde tekim, her gece insan uyurken ıssız adam mı izler?? Ben izliyorum.. Başucu filmim oldu o benim...

- ada sen aşık mı oldun?
- hayır.
- e olmuşsun.
- hayır diyorum ya, salak mısın?
- e ne diyecektin ki?

6 Ağustos 2009 Perşembe

parti-düğün telaşı...





Çağrının bekarlığa veda kurabiyeleri hazırrrr!!!! Muhteşem-m-m-m oldular...Pembemerdane.com ve Gonca Hanım'a çook teşekkür ediyorum buradan yeniden...Hepsi tek tek poşetli ve kurabiyelerle uygun renkte kurdelelerle bağlılar kutusuyla beraber...Bayıldım! Aldığım hediye konusunda ise çok heyecanlıyım çok çok ilginç oldu!(hediye denizi.com)








Düğün için ise elbisemi bugün terziden alıcam... Beşiktaş çarşısında FASHION adlı dükkandan ve bana çoook yardımcı olan Fırat Bey'den satın aldım...Saolsun bütün vıdıvıdılarımı çekti, olmayan kıyafetleri buldu, beden getirtmelerime sonra beğenmemelerime, saatler ve günlerce renk seçememelerime katlandı... Hemen kartlarını tarayıp buraya koyuyorum..Bu arada aldığım elbisenin fotoğrafını da ekliyorum fikir edinmek açısından...


Bugün milliyette bekarlığa veda partisi düzenleyen bir kızın partiye eski erkek arkadaşıyla gidip müstakbel damat tarafından basılmasıyla düğünün iptal olduğunu okudum ve koptum! Çok masumane partimizden enstantaneler pek yakında... very soon...