20 Mayıs 2008 Salı

toplu taşımada hacıyatmaz sendromu...

Konuya çok sevgili arkadaşım Meltem'in bir çocukluk anısı ile başlayacağım. Meltem ve Betül iki güzel kardeşlerdir ve henüz bıcırık yaştalardır. Bir gün ellerine bir oyuncak geçer. İkisi birbirlerinin ellerinden oyuncağı çeke çeke kavga ederler. Sonrasında karşılıklı bağdaş kurmuş otururken, oyuncağı önce biri ittirir sonra öteki. Bakarlarki ne kadar itirirlerse ittirsinler, oyuncak yatmamaktadır. Bu nasıl oyuncaktır ve neden yatmamaktadır? İki bücürük bir türlü çözemez ve ittirmeye devam ederler ama onlar küçükler diye sabırlarının sonu yok demek değildir bu.. En sonunda önce birisi "yat hadi yat" diye bağırır sonra öteki alıp oyuncağı yere fırlatır. Ordan oraya savrulan ama bir türlü yatmayan hacıyatmaz parçalara ayrılınca en sonunda yatmaya ikna olur. Bizim veletler de rahatlarlar ve başka uğraşlar aramaya başlarlar..



Bu olayı anlatınca Meltem, gözümün önünde canlandı yere vurdukları oyuncak ve çok gülmüştüm. Amma velakin hacıyatmaz ile ilgili anlatacağım asıl durum bu değil, aksine gıcık olup, yazmasam çatlayacağım dediğim birşey.



Şimdi...Sabah işe otobüsle geldiğim malumunuz..O vakitlerde insanların çoğu mahmur oluyor. Sanki daha yeni kalkmışız yataktan öylesine uyku dolu gözler her sabah.. Uyuklayanlar oluyor otobüste ve hatta horlayanlar.. Yani kısa bir şekerlemeden tutun da kış uykusuna yatmış olanlara rastlamak pek mümkün.. Toplu taşımada belki sinire dokunmaması gereken ama benim sinirlerimi zorlayan şeylerden biri, milletin otururken ya da ayaktayken eliyle gözüyle kaşı torbası çantası ve her neresiyse artık, bana dokunması. Bir sabah yolda kadının tekini boğazlamak istedim bu yüzden. Çantası, şoför her fren yaptıkça koluma çarpıyor. Yahu zaten uykumu alamamışım ve evet ben de yatmışım işte kış uykusuna görsene ablacığım ya...(dolmuşçu lügatında "ablacığım" aslında bir küfür:)) Neyse, ben katil olmadan abla indi totobüsten:)



Geleyim artık hacıyatmazımıza değil mi.. Geçenlerde bir amca oturdu yanıma ama adam belli ayakta uyuyor. Gözlerin açık olmasına aldanmamak gerek böyle durumlarda:) Amca oturur oturmaz kafayı önce arkaya yasladı, bir süre sonra trafik akışı kontrol eder gibi kafa önce sola sonra sağa sonra yeniden sola sallanınca bu duruştan vazgeçti amcamız ve dik oturma kararı aldı. Ve başladı benim hacıyatmaz görüntüleri...Aklıma geldikçe kahkahayı basıyorum...Amca sola doğru yatıyor yatıyor yatıyorrrr bi anda tam yatacakken ani bi hareketle dimdik oturuyor. Azıcık gidiyor totobüs amca başlıyor sağa doğru meyletmeye.. Ama işte tam bu noktada bir problem var, o da sağ koltukta oturan ben! Amca dokunacak diye pencereye yapışıp kalıyorum. Tam bana değecekken pıt dimdik amca yine.. Baktım bu kabus yarım saat sürecek böyle, nazik bir dille uyardım amcayı. Ama daha komik bişey oldu, adam ayaklandı ben de anlamadım napıyor diye baktım. Meğer ineceğim zannetmiş, yok dedim gel otur sen şöyle otur otur amaaaa uyumaaa... "Totobüste Tertipli Uyuma Kampanyası"nda hepinizi görmek isteriz:)

Hiç yorum yok: