26 Haziran 2008 Perşembe

Düşeşim..düşeşsin..düşeş....

Tavla oynarken bazen öyle bir olurki, oyunun başından sonuna sen çabalarsın; açık verirsin, vurursun, geri döndürürsün, kendin vurulursun, kısaca yenilme pahasına da olsa risk alırsın. Tam herşey bitti oyunu alıyorum derken, tek bir taşını vurup seni kendi tarafına çeken rakip, oyunu bir hışımla kazanır sen de zarlara bakakalırsın. Dün Almanya ile oynadığımız yarı final maçı bana tam da bu tarz tavla oyunlarını hatırlattı. Onlar o sahada uçarcasına oynarken, içimden hep kazanırsak küçüğüyle büyüğüyle nasıl delicesine bir sevinç yaşayacağımız geçti.



Cem Yılmaz, bu aralar yoğunlaştığı filmin setinden maça gelemediği için millilere seslenmiş ve 6 dakikalık bir güldürü bombardımanını onlara göndermiş. Maç öncesi bunu izleyerek kahkahalar atan oyuncular, her ne kadar istemeseler de, son golü yiyerek bizi üzdüler. Ekranda görünen cumhurbaşkanından, tiyatroculara herkesin yüzü asıldı. Kazanmayı hakettiğimizi bile bile son saniye golüyle mars olmak bize yakışmadı galiba. O muhteşem performansın getirisi bu olmamalıydı çünkü finale oynayan takım bizdik.



Yine de demek istiyorum, yine de tüylerimiz diken diken oldu onları ve o coşkularını izlerken. Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyoruz. Sayelerinde bir kez daha anladımki, biz herşeyiz...Herşeyi başarma gücü var bu millette...Herkeste olduğu gibi, iyimiz var kötümüz var, doğrularımız ve yanlışlarımız..Ama bir bütünüz ve hep öyle kalacağız...


Notte: http://www.dosya.cc/Helldorado-ADrinkingSong_4.mp3.html adresinden marşa çevrilen şarkının orjinalini indirebilirsiniz. 2010 dünya kupasına kadar heyecan kesmek yokkkk!!!

Hiç yorum yok: