7 Ağustos 2009 Cuma

günler geçip, hayat ilerlerken...

Meltemle kaç zamandır konuştuğumuz bi konu var, artık bahsetmeden duramayacağım.. Üniversite zamanında özellikle de yurtta kalırken çok arkadaşımız vardı selam verip görüştüğümüz.. Ne zamanki mezun olduk, ne zamanki yaş 25i buldu bir de baktım arkadaşlarımı elemişim birbir... Facebooktaki 100lerce arkadaşlardan doğru düzgün hiçbiriyle görüşmüyorum.. Gerçekten dost saydığım arkadaşlarımla görüşmeyi hiç kesmememişim ve sorun şurdaki ne zaman birileriyle bişeyler yapmak istesem her seferinde onları istiyorum, onları arıyor gözüm.. Elbette her zaman olmuyor, ama olduğu kadar diyip, tek başıma kalmayı, takılmayı yeğliyorum... Sinemada, konserde, tatilde hep onlar da olsun istiyorum başka kimseler zaman ayırmıyorum ayırdığım zaman gözüme büyüyor,hayattan dakikalarımdan çalıyorlarmış gibi hissediyorum. Biliyorumki çok da hoş birşey değil bu ama onlarla çok mutlu oluyorum. Hasta olunca, kötü olunca, iyi olunca, mutluluktan delirirken hep onlarla olacağım biliyorum... Onlar hep olacak...


Tüm bunlara karşın, bu yıl bu sabitliği kırmaya karar verdim-hatta verdik Meltemle-.. Daha çok insanla görüşüp farklı zamanlar geçirmek de keyifli olabilir... Bakıcaz artık:))


Son bir not olarak... Bu sıralar evde tekim, her gece insan uyurken ıssız adam mı izler?? Ben izliyorum.. Başucu filmim oldu o benim...

- ada sen aşık mı oldun?
- hayır.
- e olmuşsun.
- hayır diyorum ya, salak mısın?
- e ne diyecektin ki?

1 yorum:

Adsız dedi ki...

bu yazıyı valla kıskançlıktan yazmıyorum; elbette ki başkalarıyla da vakit geçirmelisin ama bence arkadaşların nicelikten çok niteliği daha önemli..az olsun öz olsun dert değil...in my opinion...