8 Nisan 2011 Cuma

le tic-tac

Yani kardeş, ben şimdiye kadar yüzsüz arsız bir dolu insan gördüm ama Allah affetsin mevsimin arsızını ilk defa görüyorum. Bu kış dediğimiz mevsim, geldi 2010 nun Ekim'inde. Buz gibi etti havaları, totoları dondurdu, bizi bavul gibi sardı sarmaladı ve geldik 2011'e, Mart ayına el koyduğu yetmemiş gibi Nisan'a da sulandı. Şimdi biri bana açıklasın nasıl bir mevsim bu? Hani her mevsim 4 aydı??! Cemre dedik, hava dedik, su dedik, toprak dedik...Yok anacığım ben karar verdim ve bu son kararım, ben kışları sevmiyorum. Çorba içmekten, eldiven giymekten, evde oturup film izlemekten bile soğuttu beni bu havalar. Tam bir bahar geldi dedik, çiçekler açtı, kabanlar trençkota döndü derken, hoop bir de baktık yağmurlarla soğuklara kombine bilet almışız!!!!!! Tam da bu yazıyı yazarken esen rüzgara yağmur eklendi. Ne diyeyim ben şimdi?? Azıcık yüzün varsa çek git yahu.....Baharı yaza taşıdın, yazı kısa kesip, sonbahara el koyuyorsun sen resmen. Yerini bil a evladım!!!!

Uzun zaman oldu bloga gelmeyeli o yüzden bir potboriye hazır olun!

Dün Fatmagülcanın suçu ne adlı müstesna diziyi izliyordum.İzlerken şu geldi aklıma, bu dizide açık ve net olarak, tecavüze uğrayan bir kişinin hayatının nasıl karadığını görüyoruz. Peki bizim milletimiz bu diziden ne çıkarıyor dersiniz? "Ne güzel tecavüz ettiler, biz de 4 kişi bir kıza tecavüz edelim" ! Bunu çıkarıyorlar işte...Beren Saat sürekli lafla tacize uğruyor. Kara cehalet dediğimiz tam da budur....Ama suç sadece halkta da değil. Sevgili çarpık medya hala gerçekleri göremiyor ne yazıkki...( bu diziyle ilgili başka kısa bir not, Beren Saat'in diziden kazandığı parayı, kızı ağlata ağlata burnundan fitil fitil getirdiler resmen)


Sonunda bir minik değişiklik yapabildim blogumda. Renklerimi değiştirdim. Bu şablonda en çok sevdiğim de, karahindiba çiçeğinin olması..Evet bu çiçeğin adı budur. Bana kalsa "poh poh perisi" olurdu halbuki...Hımm..çiçek demişken..Evime Trabzon'dan bir çiçek geldi...Sarışın mı sarışın bir su çiçeği o, fotosu gelecek....Bir de, Eminönü'ne ilk gidişimde ne zamandır istediğim, fakat bahar çiçeği olduğundan beklemek zorunda kaldığım " vapur dumanı" çiçeğinden alacağım.Hemmen yukarıda fotoğrafı.

Bu haftasonu ertelediğim işler listesindekilerden birkaç tanesini zorunlu olarak halledeceğim. Ofiste de işler yoluna girdi, yoğunluğumuz tam kalkmadı ama olsun, azıcık koşturma iyidir, değil mi...

Bu ay doğum günüm var yuppi bir yaş daha büyüyeceğim ben :)

Trabzon'a gittim ve de geldim. Anlatacaklarım var, fotoğraflarım var. Bir sonraki postta tabi...

İyi tatiller...

Kaynak1
Kaynak2

Hiç yorum yok: