7 Haziran 2010 Pazartesi

el fin de semana

Bu haftasonu Meggy ile Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Kalamış'taki evine gittik. Yazma Şenliği vardı. Açıkçası bizim için çok da şenlikli bir ortam olmadı. Bir kere beğendiğim ve hatta beğenmediğim herşey çok pahalıydı. Etek 75, şalvar 100, çanta 50 idi. O yüzden gezip tadını çıkarmaya baktık. Ve hatta şimdi Eyüboğlu'nun beni anlattığına inandığım şiirini buraya yazıyorum:


ELEMTERE FİŞ

elemtere fiş
kem gözlere şiş
benim bir yarim var müthiş
bazen yedi yaşında bazen yetmiş

elemtere fiş
kem gözlere şiş
benim bir yarim var müthiş
azcık rum azcık kürd azcık ermeni
aklına esmeye görsün.
Galata kulesinin
tepesinden atar beni
sonra benden önce iner, tutar beni

elemtere fiş
kem gözlere şiş
benim bir yarim var müthiş
yarısı imam yarısı keşiş
misli menendi görülmemiş
her parmağında bir marifet
hünerli mi hünerli

ayıptır söylemesi
hemi Galatasaraylı hemi Fenerli

BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU

Kalamış sonrası Cadde'ye attık kendimizi. Lush mağazasından züper bişi aldım. Çikolatalı bir kalp.o.




Yareppim nasıl da kokuyor öyleeee! Tevbe tevbe! Çikolatalı vanilyalı bişiler bişiler. Masaj kremiymiş ama bayıltmak için de kullanılabilir kendisi. Birileri kek sanıp yiyebilir. Sonra sonra... Bi de bunun kokusuz simlileri var. Bir sonrakine kısmetse inşallah...






Pazar günü hava çamurdu. Bugünkü gibi. Özge ile Anadolu Kavağı gezisi yarılandı. Beykozda duruldu. Yeni yavrulamış kediler izlendi. 

Bebek şenliği geliversin. koşuverelim, coşuverelim. Bakalım tanıdık kimi kimi göreceğim ben orada...

Hiç yorum yok: