18 Temmuz 2008 Cuma

A Memo Burası New York Amerika...

Amerikalılar gerçekten çok garip insanlar..Belki garip demek yanlı bir seçim olmuş olabilir, demek istediğim aslen "değişik"... 2005 yazında birkaç aylığına Boston ' a gitmiştim ve kaldığım okul uluslararası bir programa ev sahipliği yaptığından arkadaşlarım İspanya, Ürdün, Çin, Japonya, Venezuella, Ekvador, İtalya gibi türlü ülkelerdendi. Genel vardığım kanı Avrupalılara çok benzediğimizdi; yani hem tavır, hem de alışkanlıklar açısından.. Üstelik İspanyollara tip olarak çok benzediğimiz için her sabah aynı olay geliyordu başıma.. Sabah Newton'da okul servisi bekliyoruz İspanyol biri yanıma yaklaşıp "Hola!" der ve sonra " blablablabla..." diye İspanyolca konuşurdu, filmlerde olur ya bir türlü lafı kesip araya girip söyleyemezsiniz diyeceğinizi, karşınızdaki heyecanla anlatmaya devam eder... Bu arada bu bahsettiğim kişiler yoldan geçenler değil okuldan arkadaşlarım!!! Yani her sabah format atıp hiç düşünmeden yanıma gelip bu kızın da milliyeti neydi diye düşünmeden başlarlardı konuşmaya. "Yahu" diyordum içimden "çığırıcam birgün 'Türk'üm ben Türk Türk!' "




Çok zevkli zamanlar geçirirken, bir yandan da Amerikalıları tanımaya başlıyorsunuz. Kültürleri inanılmaz farklı. Bir kere adamlar rahatlıktan ölecekler. Rahatlık derken yanlış anlaşılmasın, kurallara sıkı sıkıya bağlılar, devlete riayet etmemek gibi birşey olamaz ve fakat üstlerinde bir rahatlık, konuşmaları ("yumadafaka" demelerinden bahsetmiyoruz burda cıvımayalım:), giyimleri, tarzları, sanırsın hepsi meyhaneden çıkmış, dünya umurlarında değil! Bu rahatlığın verdiği getiri çok büyük, herhangi bir çekincesi olmayınca insanın, üstüne cahil cesareti geliyor, o cahil cesareti amatör şansını beraberinde getiriyor, bir de bakmışsın hayattan delicesine zevk alıyorsun. Güzel birşey...Elbette bunları getiren sosyo-ekonomik nedenler var, biz burda elektrik faturası düşünürken iş yapmaya çalışıyoruz, trafikte sürünürken 'ay sonunu nasıl getiririm'i hesaplamaya vakit buluyoruz. Herkes şanslı doğmuyor o kesin..



Neyse benim anlatacağım başka bir durum. Şimdi bu Amerikalılar dedik ya rahatlıktan nasiplerini epey bir almışlar diye, adamlarda para da var çalışma saati belli herşeyi yapmaya vakitleri güçleri ve takatleri var. Bunun yanısıra fazlasıyla bilmişler! Sürekli bir " how to" merakındalar. Yani hem "ben bunu iyi yapıyorum arkadaşım öğretirim de" hem de " ben bunu bir öğreneyim" diyorlar. Ama kendilerini internetin başından alamadıkları için herşeyi bilgisayar başında öğrenmeye çalışıyorlar, yiyecek içecek ev eşyası mobilya vb. her türlü tüketimi sanal ortamda hallediyorlar. E tabi dolayısıyla o ca'nım koltuklardan sadece elzem nedenler dolayısıyla kalktıkları içindir ki obeziteden muzdaripler! Zannediyorsunuzki, Amerika güzel hatun yakışıklı erkek dolu, ya tamam var onlardan da, ama yüzde doksanı adım attığında vücut sonra geliyor, insanın önünden giden başka bir kitle olur mu ya?! Hadi oldu diyelim, bununla böylesine barışık da olunmazki! Neyse ya bana ne, yesin yesin otursunlar. Ben "how tos" konuma döneyim. İşte bu how to olayına bulaştım ucundan kıyısından, tamamen tesadüf eseri karşılaştığım bu site ki adresi şudur : http://www.expertvillage.com/ gayet güzel bilgiler barındıryor bünyesinde. konular kategorilere ayrılmış, ne ararsanız var; çocuk bakmaktan Djliğe,dikiş dikmekten bilgisayar programcılığına, mimarlıktan araba bakımına, yani aklınıza gelebilecek herşey! Salsa temel adımlarını öğretmişti Sirtaki hocam ( Cemal Hoca), ben de unutunca bir bakayım dedim ve Expert Village' a denk geldim. Bu olay geçen yıl olmuştu, ve dün haftasonu waffle yapayım acaba nasıl yapsam derken yeniden rastgeldim ve Karen Weisman adlı şirin bayandan waffle yapımını izledim bir süre. İnsan siteye girince çıkamıyor ve neden bunlar bu kadar şişmanlamış anlıyor:) Şahsen ben waffle ile başlayıp, sirtaki, zeybek, salsa, kaligrafi videoları derken en son kendimi yan flüte bakarken buldum ve abarttığımı düşünerek explorerı kapattım.

Sonuç olarak, yemek pişirme teknikleri gibi izleyince kapabileceğiniz durumlarda kullanmak faydalı olabilir. Bulaştırmak benden, sıyrılmak sizden...

Hiç yorum yok: