28 Nisan 2010 Çarşamba

bak bir varmış bir yokmuş...

Dün doğum günümdü.. Haftasonu Bozcaada'da teyzemlerle zaten kutlamıştık, 1 posta hediyelerimi almıştım:) Dün ofiste pasta kestik. Ama 2-3 gündür hiç keyfim yok. Bozcaada'da ayaklarımı suya sokma işini belimi suya sokmaya vardırdığımdan boğazım feci ağrıyor. Ece de Theraflu içirince, bana aldıkları çilekli doğum günü pastası, çilek şeklinde bir yastık gibi gözüktü gözüme..İşte aynen böyle...       













İş çıkışı İtalyadan teyze olarak dönen Beyzum, Özge ve Cansuyla buluştuk. 4-5 saate yakın aynı yerde sohbet ettik. Semt: Cihangir. Mekan: Fol in love :) Ama aklım Cansunun kediye alerjisi olduğundan oturamadığımız hemen Fol in love ın yanıbaşındaki "Kaktüs" te kaldı. Bir ara ziyaret etmek lazım gelir... Bu arada Fol in love ın hamburgerleri ünlüymüş, ama bizden aç gelen olmadığından deneme fırsatımız olmadı..Bir de sohbet o kadar tatlı geldi ki, doping almış gibi hissettim kendimi..

Çok görgüsüzleştim biliyorum ama hediyelerimden bahsetmeden duramıyorum bu doğum günümde:) Bilmem neden böyle oldum. Ece, sevdiğim bir terlik vardı ,ofisi organize edip onu almış. Beyzum da çok şirin bir yüzük almış. Çağrı ise hediyemi 2 ay önceden almış, çook merak ettim. Aa bu arada, Emre doğum günümü unutmuş! Söyleyince girdiği haller beni çok güldürdü:)

Bir de... Üniversiteden çok sevdiğim arkidişlerimden Emire -adı Emre:) - bana bir şiir yazmış doğum günümde.

Derviş yer bi parça peynir, iki tane zeytin :)

Aha işte Meliüüke bi yaşına daha girdin.
Ne etcen şimdi geçiyor gidiyor yıllar,
Daha geçen gün değil miydi Yeditepe'ye girdin?

İki ara bi derede uni master bitirdin,
Hop orda hop burada iş değiştirdin,
Wallaha hızına yetişlimiyor Melükecaaan,
İyi doğmuşsun hayata renk getirdin....

-EÖ-

Bu post aslında adayla ilgili olmalıydı. Ama doğum günüm bencillik yapıp sırayı kaptı. Çok güzel fotoğraflar çekeceğimi söylemiştim değil mi? Muhteşem hepsi.. Ama çok çok azını buraya koyacağım, gerçekten kıyamayabilirim onlara...

Annemler İstanbul'da!! Ne güzel bir duygudur, eve varınca burnuma yemek kokularının dolması, kapıda karşılayan güler yüzlü birinin bulunması... Amma velakin öyle çok alışmışım ki, o kadar uzun zaman olmuş ki kendi hayatımı kuralı, bu durum garip gelmedi desem yalan olur :) Benim kurulu bir düzenim varmış bunu anladım.

Adayla ilgili güzel bir yazı yazacağım. Söz.


Hiç yorum yok: