16 Nisan 2010 Cuma

update me

Haftasonu sınav ve sunumum iyi geçti. Sunum gerçekten iyiydi, bunu konuyu "Bozcaada" olarak seçmeme bağlıyorum , çünkü sınıftakiler domates ve incir reçellerine bayıldı yani bu anlamda bile bakarsak kötü bir sunum olması imkansızdı :) Ki sevgili hocamız Pedro bişiler yemeye bayılıyorken... Sınav ise pek tabi, Cuma günü katıldığım kokteyl, ardından dışarda yemek yemeler, Yeşilköye yeniden aşık olmalar derken gece yarısı saat 2de  kafam hafif  iyiyken yastığa başımı koyduğumu hatırlıyorum. Sonrası.. Allahtan ucundan kıyısından bu kuru da geçtim. Öncekilere göre çok daha zevkli bir sınavdı. Ben artık 5. kurdayım yups:)

Özgeciğim ile film festivalinden "Nowhere Boy" filmini seçerek Nişantaşı yollarına düştük. Film muhteşemdi. IMDB de neden az puan aldığı anlamadım. Çok daha yüksekti bence. Sinematografik açıdan belki inanılmaz çekimler yoktu ama konu ve drama harika işlenmişti. The Beatles'ı ve özellikle John Lennon'ın gençliği anlatılıyordu filmde. Fakat gerçekten çok dramatikti şöyle ki City's in o sessiz salonunda ağladığım duyulmasın diye bütün gözyaşlarımı elbisemin içine akıttım, burnumu çekemedim yaaaa o kadar :)


Bozcaada konusunda o kadar heyecan yaptımki günlerim geçmiyor sanki.. Havalar güzel olmazsa o 4 gün boyunca ağlayabilirim ama .. Çok hınçlandım havalara yine ya, geçen yılki gibi baharı yaşatmadan yazı getirmesin İstanbul çok rica ediyorum.

Bu akşam 2. yıldönümümüz şerefine Emre ile yemeğe çıkacağız. Emrenin beğendiği yerde ufak bir değişiklik oldu;) Çok merak ediyorum, kendisinin boğaz manzaralı olduğu söyleniyor. Üstelik ispanyol yemekleri de varmış. Çok bayıldım da sanki paella ya..

Doğum günüm geliyor.. Meltem fasıla gitmeyi önerdi, bence mantıklı. Galiba bu doğum günümde annem ve babamda olucak yanımda, İstanbulda.. Keyfime diyecek olmaz..

Yurtdışına gönderdiğim çok sevgili dostlarımı artık çok özlüyorum ve dayanamıyorum. Master denen şey bu kadar uzun olmasaydı, bilgiler kafamıza hemencecik dolsaydı, arkadaşlar bu kadar uzun süre ayrı kalmasaydı, haftasonları buluşup asmalıda keyif yapılsaydı, mutluluklar üzüntüler daha çok paylaşılsaydı.. Uzatmayacağım. Neyse ki bir pıtır geliyor 1 haftaya.. Bir ara ben de İtalyaya kaçarsam birazcık özlemim dinecek belki..

Fiyasko! Markafoni botlarım geldi. Ama iade etmek üzere geri yollandlar, ayak kısmı rahattı ama bacak kısmı yapıştı sıktı hatta Ece ile zor çıkardık çorapsız bacağmdan :)

Hiç yorum yok: