12 Mayıs 2010 Çarşamba

mümkün mü?


mümkünse her sabah "Istanbul Touristic Bus" bizim iş yerinin önünde park edip beklemesin turistleri..
mümkünse her gün başka bir American cruise demirlemesin Karaköy'de..
mümkünse Karaköy-Beşiktaş hattı üzerinde bu kadar turist bulunmasın, türlü fotoğraf makinaları, ellerinde haritalarıyla fink atmasınlar önümde yürürken..
mümkünse havalar bu kadar çabuk ısınıp, ytazın her gün çalıştığımızı hatırlatmasın bana...
mümkünse yazın geldiği şu sıralar, kimse haftaiçi şıpıdık terlikleriyle önümden geçmesin, alıveririm ayağından vallahi...
mümkünse Beşiktaş iskelenin yanında sıra sıra banklarda güneşlenmesin insanlar gündüz 12:00-13:00 saatleri arasında...
mümkünse Beyoğlu her gün kalabalıklaşmasın 1000 kişi daha...
mümkünse güneş bu kadar pırıldatmasın ışıklarını kırmasın denizin üstünde, bırakmasın gözlerimi üstünde...
ben denizi özledim parmak arası kumu özledim güneş kremi kokusunu, kulağımda müzik gözlerimi kısarak güneşe bakmayı, güneş sonrası vücuduma su değince titremeyi özledim.
mümkün mü?


Fotoğraf http://www.flickr.com/photos/gegegatt/3658120402/  alıntıdır.

Hiç yorum yok: