23 Mayıs 2010 Pazar

Uy uy uy !

İspanyolları Karadenizlilere benzettiğimi söylemiş miydim? Bir kere baştaki "h" harfini söyleyemiyorlar yani dillerinde "merhaba" anlamına gelen "hola" kelimesi "ola" diye okunuyor- a ince olarak, Bihterin "Adnan" demesi gibi yani. Yani "Hasan" diye isimleri olsa "Asan" diyecekler ki bu da balkan olduklarına işaret :)  Sonraaa... Ben birşeye şaşırdığımda ya da acıdığımda "ay ay ay" derim. Onlar da diyor ama nasıl? "Uy uy uy". E bizim Karadenizliler ne diyor " uy uşağum" :) Var kanlarında akdeniz kadar karadeniz de...

"Bozcaada Kitabı"m o kadar güzel gidiyor o kadar güzel kiiii...anlatamam. Haluk Şahin'i hisleri bana bu kadar yakın olduğu için hem kıskanıyorum hem de beni mutlu ettiği için seviyorum :) Ve son kararımı açıklıyorum işte : Adamdan arsa satın almak. Para biriktirmeye başladım desem? Orada olmalıyım ben, her sıkıldığımda, her mutlu olduğumda, gençken, saçlarım ağardığında, torunlarımı severken... Ada reçeli yapmalıyım kendi ellerimle.. Kışın Lodosun ortasında rüzgar yüzümü dövmeli... Hayal değil bu. Gerçek olmasına çalışacağım, Şimdi gülenleri, ileride bağevime davet etmeyeceğim :))))

Kitap demişken... Çantamdan ayıramıyorum bu 3 kitabımı, omzum son zamanlarını yaşıyor...


Meltemle kahvaltılarımızı Komşu fırında yaptık, İtalyan pidesi ile.. Yanında limonata 1 yetale!

















Geçen yazıda eksik kalan fotoğraflarımı tamamlamaya bir de fotoğraf postu yapmaya geldim.Modarden butik, Moda tramvayı, çaybahçesinden  Moda sahili, adsız butik ve Pasifik pastanesinden aldığımız üstü mozaik kekli ve vişneli muhteşem mini-tartlar. Buyrunuz...

























Hiç yorum yok: